Bölge Coğrafyası

 

İç Batı Anadolu’nun kuzey kesiminde birbiri ile komşu olan ve tarih öncesi dönemlerde arkeolojik açıdan birbirleriyle ilişkili olan Eskişehir ve Kütahya illerinin konumu ve bu konumun önemi vurgulanmaktadır. Bölge günümüzde önemli ticaret yolları üzerinde bulunmaktadır. Bu ilişkilerin prehistorik dönemlerde de aynı olduğu, bölgedeki höyüklerin sayıları ve sıralanış durumları ile anlaşılmaktadır. Polatlı ve Ankara üzerinden Kızılırmak’a, dolayısıyla İç Anadolu’ya bağlanan Eskişehir ve Yukarı Sakarya Ovası, aynı zamanda da Kütahya ve Balıkesir üzerinden Troas Bölgesi’ne bağlanmaktadır (Efe ve Ay-Efe 2001).

 

Araştırma bölgemiz olan Eskişehir ve Kütahya illerinin konumu (Harita: E. EROL)

 

Eskişehir

Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi’nin kuzeybatısında yer almaktadır. Kuzeyinde Karadeniz, kuzeybatısında Marmara, batı ve güneybatısında Ege Bölgesi ile komşudur. Eskişehir’in ilçelerinden Seyitgazi’nin küçük bir bölümü Ege’nin, Sarıcakaya İlçesi’nin tümü ile merkez ve Mihalıççık ilçelerinin bir bölümü Karadeniz Bölgesi’nin etkisindedir. Ancak Eskişehir, coğrafi karakterini genellikle İç Anadolu Bölgesi’nden almaktadır. İlin topografik yapısını Sakarya Nehri ve Porsuk Çayı’nın suladığı geniş düzlüklerle bunları çevreleyen dağlar oluşturmaktadır. Yüzey şekillerinin ana çizgilerini 700-800 m yükseklikteki ovalar ile bunları birbirinden ayıran bazı dağ sıraları ve platolar belirlemektedir. İlin Karadeniz Bölgesi’ne taşan kuzey kesimi, doğu-batı doğrultusunda uzanan Sündiken Dağları’yla kaplıdır. Doğuda Sakarya Vadisi’ne kadar sokulan Sündiken Dağları, Sündiken Doruğunda 1,770 m.’ye kadar yükselmektedir (Yücel, 1987: 41 vd.)

İç Anadolu stepleri, Kuzey Anadolu ve Batı Anadolu ormanları şehrin bitki örtüsünü oluşturmaktadır. Sündiken Dağları’nın güney yamaçlarında 1000 metreden sonra meşe çalılıkları, daha yükseklerde bodur meşeler görülmektedir. 1300 metreden sonra yer yer karaçamlar bulunmaktadır. Bazı bölgelerde karaçamların arasında, kızılçamlar da görülmektedir. Eskişehir’in güneyindeki platolarda orman bulunmamakta fakat bölgesel step bitkileri bulunmaktadır. Porsuk ve Keskin Dereleri’nin kenarlarında söğütler, kavaklar, karaağaçlar ve koruluklardan oluşan bitki örtüsü bulunmaktadır. Eskişehir’den geçen iki önemli akarsudan ilki Sakarya Nehri ikincisi ise Porsuk Çayı’dır. Bu akarsuların il sınırları içerisinde kalan arazisinde 2 adet baraj yer almaktadır. Porsuk Çayı üzerinde Porsuk Barajı, Sakarya Nehri üzerinde ise Gökçekaya Barajı bulunmaktadır.

 

Kütahya

İç Anadolu Bölgesi ile Ege arasında bir eşik durumunda olan Kütahya ve çevresi batıda, Tavşanlı üzerinden Bursa’ya (Marmara Bölgesi) ve Balıkesir’e (Ege kıyıları), güneybatıda Çavdarhisar (Aizanoi) ve Gediz (Kadoi) üzerinden Ege Bölgesine, güneydoğuda Afyon üzerinden Konya’ya ve Akdeniz kıyılarına, kuzeydoğudan da Eskişehir’e bağlanmaktadır (Dönmez 1981-1982: 6).

İç Batı Anadolu eşiği üzerinde yer alan Kütahya’nın topografik yapısını, üzerinde bir takım dağ ve tepe dizilerinin yer aldığı çeşitli yüksekliklerdeki yaylalar ile bunlar içindeki gelişmiş ovalar meydana getirmektedir. Kütahya ovasının hemen güneyinde Yellice Dağı (1764 m.) ve Gümüş Dağı (1901 m.); kuzeyinde Yeşil Dağ (1533 m.); batısında Türkmen Dağı (1829 m.), güneyinde Murat Dağı (2312 m.), Şaphane Dağı (2121 m.) ve batısında Eğrigöz Dağı (2181 m.) kenti dört tarafından çevrelemektedir. Bunların uzantılarında alüvyonlarla kaplı Gediz, Simav ve Örencik ovaları ile Kütahya Ovası; Kütahya Ovası’nın kuzeybatısında ise Köprüören ve Tavşanlı ovaları yer almaktadır. Kütahya’nın güneybatısında birbirinden bir boğazla ayrılan Altıntaş ve Aslanapa ovaları bulunmaktadır. Kütahya ve çevresi akarsu havzaları bakımından Marmara, Karadeniz ve Ege denizlerine bağlıdır. Kirmasti, Kocasu (Adırnaz) ve Simav Çayı’nın suları Marmara Denizi’ne, Porsuk Çayı Karadeniz’e, Gediz Nehri Ege Denizi’ne dökülmektedir. Kütahya ve çevresinin iklimi Ege, Marmara ve İç Anadolu bölgelerinin özelliklerini taşımaktadır. Sıcaklık şartları bakımından daha çok İç Anadolu Bölgesi’ni yansıtırken, söz konusu bölgede görülen step ikliminin dışında kalmakla birlikte Ege ve Marmara bölgeleri gibi, kurak iklimlerle nemli iklimler arasındaki geçiş iklimi tipini göstermektedir.

Kentin aynı yüksekliğe sahip yerlerinin doğusu ile batısı arasında yine coğrafi konumundan kaynaklı ısı farklılıkları oluşmaktadır. Doğu kesiminden İç Anadolu’ya açık oluşu nedeniyle karasal iklimden etkilenirken, batı kesiminin kışın daha az soğuması, Marmara ve Ege denizlerine açık vadiler boyunca denizin etkisinin hissedilmesinden kaynaklanmaktadır. Kütahya ve çevresinin kış mevsiminde soğukluğu en az olan yerleri Köprüören, Tavşanlı ve Aslanapa ovalarıdır. Yaz mevsiminde Kütahya ovası ve çevresinde sıcaklığı en yüksek olan yerlerin başında yine Tavşanlı ovası ile Porsuk vadisi gelmektedir.

Kütahya ve çevresi kahverengi orman toprakları, kireçsiz kahverengi orman toprakları, kahverengi topraklar, rendzina toprakları ve alüvyal topraklar gibi çeşitli toprak tiplerine sahiptir. Bunlar içinde en yaygın olanı, bölge topraklarının üçte ikisini oluşturan kahverengi orman topraklarıdır. Yöre ve çevresi aynı zamanda çok çeşitlilik gösteren bir bitki örtüsüne sahiptir. Bu durumun oluşmasında birinci etken iklim iken, bazı kesimlerde toprak yapısı etkili olmaktadır. Bitki örtüsü genel olarak yarı nemli ormanlar sahası, kuru ormanlar sahası, Akdeniz maki özelliği gösteren alanlar ve toprak şartlarının yarattığı step sahası olarak gruplandırılmaktadır. Bölgenin hakim bitki topluluğunu kuru ormanlar oluştururken, kuru ormanların hakim ağaç cinslerini karaçam, meşe türleri ve ardıç türleri meydana getirmektedir. Marmara ve Ege yoluyla Akdeniz etkilerinin hissedildiği kesimlerde ise kızılçam ile bazı maki türlerine rastlamak mümkündür. Kütahya ili madenler açısından da çeşitlilik göstermektedir. En yaygın maden türü olarak “linyit” madeni karşımıza çıkmaktadır. Bunun dışında il sınırları içerisinde tarih öncesi dönemlerde de kullanılmış olabilecek çok sayıda bakır, altın ve gümüş maden yatakları da bulunmaktadır (Tuncel 1981-1982: 28).

 

Dönmez, Y. 1981-1982, “Kütahya ve Çevresinin Fiziki Coğrafyası”, Atatürk’ün Doğumunun 100.Yılına Armağan, Kütahya, İstanbul: s. 1-15

Efe ve Ay-Efe 2001, 2001 “Küllüoba: İç Kuzeybatı Anadolu’da bir İlk Tunç Çağı Kenti; 1996-2000 Yılları Arasında Yapılan Kazı Çalışmalarının Genel Değerlendirmesi”, Tüba-Ar 4: 44-78. İndiriniz

Sevin, V. 2003, Eski Anadolu ve Trakya, Başlangıcından Perslere Kadar, İstanbul: s. 238.

Sevin, V. 2001, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası I, Ankara: s. 209.

Tuncel, M. 1981-1982, “Kütahya İlinin Beşeri ve İktisadi Coğrafyası”, Atatürk’ün Doğumunun 100.Yılına Armağan, KÜTAHYA, İstanbul: s. 28.

Yıldız, H. D. 1981-1982, “Kütahya’nın Tarihçesi”, Atatürk’ün Doğumunun 100. Yılına Armağan, KÜTAHYA, İstanbul: s. 35.

Yücel, T. 1987, Türkiye Coğrafyası. Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayın No: 68, Seri. VII, Sayı A5, Ankara.